background img

The New Stuff

Google bugün (09.05.2012), Howard Carter logosu ile karşımızda.
Peki Howard Carter kimdir?
Kendisi bir İngiliz arkeologdur. 9 Mayıs 1874 Londra doğumludur.
Mısır'da Tutankamon'un mezarını keşfeden kişidir ve bununla ün kazanmıştır.

GOOGLE'DAN HOWARD CARTER LOGOSU

Google bugün (09.05.2012), Howard Carter logosu ile karşımızda.
Peki Howard Carter kimdir?
Kendisi bir İngiliz arkeologdur. 9 Mayıs 1874 Londra doğumludur.
Mısır'da Tutankamon'un mezarını keşfeden kişidir ve bununla ün kazanmıştır.

Keith Haring 4 Mayıs 1958 ABD doğumlu bir sanatçıdır.
Kendisi ressam ve graffiti sanatçısdır.

Daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz...

KEITH HARING KİMDİR?

Keith Haring 4 Mayıs 1958 ABD doğumlu bir sanatçıdır.
Kendisi ressam ve graffiti sanatçısdır.

Daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz...

KPSS'ye girecek öğretmenler için her yıl yeni bilgilerin sınav müfredatına eklenmesi en büyük sıkıntılardan bir tanesidir.
Eğitim bilimlerinde yeni yaklaşımları dilimiz döndüğünce burada anlatacağız.
Bugün anlatacak olduğumuz yeni yaklaşım:
Öğretim yöntem ve teknikleri alanına giren turlama ya da diğer adıyla kuruyemiş tekniği (modeli).
Bu teknik testlerde uygulanan bir teknik olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrencinin bir test kitapçığındaki soruları seçerek dersten derse ya da konudan konuya atlaması ve kolay olan sorulardan başlayıp zor olan sorulara doğru gitmesi anlamında kullanılır.

ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİNDE TURLAMA (KURUYEMİŞ) TEKNİĞİ (MODELİ)

KPSS'ye girecek öğretmenler için her yıl yeni bilgilerin sınav müfredatına eklenmesi en büyük sıkıntılardan bir tanesidir.
Eğitim bilimlerinde yeni yaklaşımları dilimiz döndüğünce burada anlatacağız.
Bugün anlatacak olduğumuz yeni yaklaşım:
Öğretim yöntem ve teknikleri alanına giren turlama ya da diğer adıyla kuruyemiş tekniği (modeli).
Bu teknik testlerde uygulanan bir teknik olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrencinin bir test kitapçığındaki soruları seçerek dersten derse ya da konudan konuya atlaması ve kolay olan sorulardan başlayıp zor olan sorulara doğru gitmesi anlamında kullanılır.


Temel ile İdris askerde paraşütçülük eğitimi alıyorlarmış. Komutan: "Şimdi bir deneme atlayışı yapacağız. Hepiniz aynı anda atlayacaksınız. ilk paraşüt açılmazsa panik yapmayın. Hemen ikinci paraşütü deneyin." demiş.
Hep beraber atlamışlar.
Temel, birinci parşütü çekmiş, paraşüt açılmamış. İkinciyi çekmiş. Paraşüt yine açılmamış.
Hızla aşağıya doğru yol alırken İdris'e bağırmış:
"Uyy! Ula İdrus, iki paraşüt de açılmayi. Yere çakilip öleceğum!"
İdris, kendinden emin bir şekilde demiş ki:
"Korkma Temel. Ha bu sadece bir denemedur!"

BU SADECE DENEMEDUR!

Temel ile İdris askerde paraşütçülük eğitimi alıyorlarmış. Komutan: "Şimdi bir deneme atlayışı yapacağız. Hepiniz aynı anda atlayacaksınız. ilk paraşüt açılmazsa panik yapmayın. Hemen ikinci paraşütü deneyin." demiş.
Hep beraber atlamışlar.
Temel, birinci parşütü çekmiş, paraşüt açılmamış. İkinciyi çekmiş. Paraşüt yine açılmamış.
Hızla aşağıya doğru yol alırken İdris'e bağırmış:
"Uyy! Ula İdrus, iki paraşüt de açılmayi. Yere çakilip öleceğum!"
İdris, kendinden emin bir şekilde demiş ki:
"Korkma Temel. Ha bu sadece bir denemedur!"

ANLATIM BOZUKLUĞU ÖZGÜN KONU ANLATIMI-1



Anlatım bozukluğu iki kısımda incelenir:

1-Anlama Dayalı Anlatım Bozukluğu:
 A) Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler:



Dilimizde bazı sözcükler arasında küçük anlam farkları vardır. Bu anlam farklarına dikkat etmemek anlatım bozukluğuna neden olur.

Örnek:  "ücret" ve "fiyat" kelimeleri genel anlam itibari ile eder, paha anlamına gelir. Ama "ücret" kelimesi, bir hizmet karşılığı ödenen parayı anlatırken; "fiyat" kelimesi, bir nesne karşılığı ödenen parayı ifade eder. Bu iki kelime arasındaki anlam farına dikkat etmemk anlatım bozukluğuna neden olur.

* Belediye, otobüs fiyatlarına zam yaptı. 

Bu cümle hatalıdır. Çünkü fiyat kelimesi nesne karşılığı ödenen/ödenecek para olduğundan; belediye, sanki otobüs satıyomuş gibi anlaşılır. Oysa burada kast edilen yol parasıdır. Yani "fiyat" kelimesi değil, "ücret" kelimesi cümleye gelmelidir.

Bu kelimelerin yanı sıra "azımsamak - küçümsemek","büyümek -uzamak", "olanak-olasılık" gibi kelimelerde de karıştırmalar yaşanabilir. 
B) Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması:
Cümlelerimizde kullanacağımız kelimelerin anlamları kadar, o kelimenin cümle içerisindeki yeri de önemlidir. Yerli yerinde kullanılmayan bir kelime anlatım bozukluğuna neden olur. Böyle bir anlatım bozukluğu, zarf olacak olan kelimenin sıfat olarak kullanılmasıyla ortaya çıkar.
* Yeni eve gelmiştim ki telefon çaldı.

Yukarıdaki cümlede "yeni" kelimesi sıfat olarak kullanılmış. Ancak evin yeniliği değil, kişinin eve henüz gelmiş olduğu anlatılıyor. O zaman "yeni" kelimesinin yeri değiştirilecek demektir. Cümle şu hale getirilirse doğru olacaktır:
* Eve yeni gelmiştim ki telefon çaldı.

Bir başka örnek:

* İzinsiz müdürün odasına girmek yasaktır. (Yanlış)
* Müdürün odasına izinsiz girmek yasaktır. (Doğru)

ANLATIM BOZUKLUĞU ÖZGÜN KONU ANLATIMI-1

ANLATIM BOZUKLUĞU ÖZGÜN KONU ANLATIMI-1



Anlatım bozukluğu iki kısımda incelenir:

1-Anlama Dayalı Anlatım Bozukluğu:
 A) Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler:



Dilimizde bazı sözcükler arasında küçük anlam farkları vardır. Bu anlam farklarına dikkat etmemek anlatım bozukluğuna neden olur.

Örnek:  "ücret" ve "fiyat" kelimeleri genel anlam itibari ile eder, paha anlamına gelir. Ama "ücret" kelimesi, bir hizmet karşılığı ödenen parayı anlatırken; "fiyat" kelimesi, bir nesne karşılığı ödenen parayı ifade eder. Bu iki kelime arasındaki anlam farına dikkat etmemk anlatım bozukluğuna neden olur.

* Belediye, otobüs fiyatlarına zam yaptı. 

Bu cümle hatalıdır. Çünkü fiyat kelimesi nesne karşılığı ödenen/ödenecek para olduğundan; belediye, sanki otobüs satıyomuş gibi anlaşılır. Oysa burada kast edilen yol parasıdır. Yani "fiyat" kelimesi değil, "ücret" kelimesi cümleye gelmelidir.

Bu kelimelerin yanı sıra "azımsamak - küçümsemek","büyümek -uzamak", "olanak-olasılık" gibi kelimelerde de karıştırmalar yaşanabilir. 
B) Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması:
Cümlelerimizde kullanacağımız kelimelerin anlamları kadar, o kelimenin cümle içerisindeki yeri de önemlidir. Yerli yerinde kullanılmayan bir kelime anlatım bozukluğuna neden olur. Böyle bir anlatım bozukluğu, zarf olacak olan kelimenin sıfat olarak kullanılmasıyla ortaya çıkar.
* Yeni eve gelmiştim ki telefon çaldı.

Yukarıdaki cümlede "yeni" kelimesi sıfat olarak kullanılmış. Ancak evin yeniliği değil, kişinin eve henüz gelmiş olduğu anlatılıyor. O zaman "yeni" kelimesinin yeri değiştirilecek demektir. Cümle şu hale getirilirse doğru olacaktır:
* Eve yeni gelmiştim ki telefon çaldı.

Bir başka örnek:

* İzinsiz müdürün odasına girmek yasaktır. (Yanlış)
* Müdürün odasına izinsiz girmek yasaktır. (Doğru)

SÖZCÜKTE (KELİMEDE) ANLAM ÖZGÜN KONU ANLATIMI - 1

SÖZCÜK (KELİME)
: Hecelerden oluşan anlamlı ya da anlamsız dil birliği. Kelimeler, tek başılarına kullanıldığında anlamsız da olabilir. Örneğin edatlar, tek başlarına bir anlama sahip değilken, cümle içerisinde görev ve anlam kazanır.

SÖZCÜKLERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ

    A. TEMEL ANLAM
 Bir kelimeyi okuduğumuzda ya da duyduğumuzda aklımıza gelen ilk anlam, o kelimenin temel anlamıdır. Bir başka tanımla; bir kelimenin sözlükteki ilk anlamına temel anlam denir.

   Örnek: Eşime güzel bir etek aldım.
 Yukarıdaki örnekte "etek" kelimesi bir kadın giysisi olarak verilmiştir. Bu yüzden temel anlamda kullanılmıştır.

B. YAN ANLAM
 Bir kelimenin gerçek anlamından çok uzaklaşmadan kazandığı yeni anlama yan anlam denir.

Örnek: Dağların etekleri baharla birlikte yeşermeye başladı.
Bu cümledeki etek kelimesi ise kadın elbisesi anlamında değil; dağların yamaçları anlamında kullanılmıştır.

C. MECAZ ANLAM
Bir kelimenin gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yepyeni anlama mecaz anlam denir.

Örnek: Etekleri zil çalıyordu.
Bu cümledeki etek kelimesi ise deyimleşmiş ve soyut bir dyrymu karşılamıştır.

SÖZCÜKTE ANLAM KONU ANLATIMI - 1

SÖZCÜKTE (KELİMEDE) ANLAM ÖZGÜN KONU ANLATIMI - 1

SÖZCÜK (KELİME)
: Hecelerden oluşan anlamlı ya da anlamsız dil birliği. Kelimeler, tek başılarına kullanıldığında anlamsız da olabilir. Örneğin edatlar, tek başlarına bir anlama sahip değilken, cümle içerisinde görev ve anlam kazanır.

SÖZCÜKLERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ

    A. TEMEL ANLAM
 Bir kelimeyi okuduğumuzda ya da duyduğumuzda aklımıza gelen ilk anlam, o kelimenin temel anlamıdır. Bir başka tanımla; bir kelimenin sözlükteki ilk anlamına temel anlam denir.

   Örnek: Eşime güzel bir etek aldım.
 Yukarıdaki örnekte "etek" kelimesi bir kadın giysisi olarak verilmiştir. Bu yüzden temel anlamda kullanılmıştır.

B. YAN ANLAM
 Bir kelimenin gerçek anlamından çok uzaklaşmadan kazandığı yeni anlama yan anlam denir.

Örnek: Dağların etekleri baharla birlikte yeşermeye başladı.
Bu cümledeki etek kelimesi ise kadın elbisesi anlamında değil; dağların yamaçları anlamında kullanılmıştır.

C. MECAZ ANLAM
Bir kelimenin gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yepyeni anlama mecaz anlam denir.

Örnek: Etekleri zil çalıyordu.
Bu cümledeki etek kelimesi ise deyimleşmiş ve soyut bir dyrymu karşılamıştır.



Geçtiğimiz günlerde yeni bir kitaba başladım.
Sait Faik'in bir kitabı

.
Adı: Kayıp Aranıyor.
Öyle çok kalın bir roman filan değil. sadece seksen beş sayfa.
Şimdilik ellinci sayfa dolaylarındayım. Bilirsiniz Sait Faik, durum öyküleri yazan bir yazardır. Hal böyle olunca kitabın ilerlemesi de hızlı olmuyor haliyle.
Kitap, bugün yarın biter. Bitince yine yazarım.

SAİT FAİK ABASIYANIK - KAYIP ARANIYOR ROMANI


Geçtiğimiz günlerde yeni bir kitaba başladım.
Sait Faik'in bir kitabı

.
Adı: Kayıp Aranıyor.
Öyle çok kalın bir roman filan değil. sadece seksen beş sayfa.
Şimdilik ellinci sayfa dolaylarındayım. Bilirsiniz Sait Faik, durum öyküleri yazan bir yazardır. Hal böyle olunca kitabın ilerlemesi de hızlı olmuyor haliyle.
Kitap, bugün yarın biter. Bitince yine yazarım.

Popular Posts