background img

The New Stuff

Bütün İslam alemine mutlu bayramlar diliyoruz...

MUTLU BAYRAMLAR

Bütün İslam alemine mutlu bayramlar diliyoruz...


Cengiz Aytmatov'un bu ölümsüz eseri yazarın gazetecilik yaptığı yıllarda Narın’dayken Frunze’ye geçmek istemesiyle başlıyor.Fakat Frunze’ye acele
gitmek istediği için yoldan geçen bir kamyonete binmek istemektedir.İlyas’ın kamyonetine binmek ister fakat İlyas arabaya kimseyi alamayacağını söyler.Yazar nedenini merak etse de olayın üzerine fazla düşmez.

Yazar daha sonraki bir zamanda Oş’a trenle giderken,trende İlyas’a rastlar.Ve İlyas ile birbirlerini anımsarlar ve tanışırlar.İlyas yazara arabaya onu almayaşının sebebini anlatmaya başlar.

Bundan sonra Asyel ile İlyas’ın hikayesi başlar.İlyas askerden yeni dönmüştür ve arkadaşı olan Alibek’in yanında Tiyen-Şanlar’da bir ulaştırma merkezinde çalışmaya başlar.Daha sonra birgün bir köye iş için gider ve orada Asyel’i görür.Ve zamanla köye gel-git birbirlerini severler.Fakat Asyel evlenmek üzeredir.Bunun üzerine İlyas Asyel’i kaçırır.

Daha sonra Samet adında bir oğulları olur.Fakat daha sonra İlyas’ın hırsı ve ve gururu yüzünden Asel ile aralar açılır.İlyas daha önce yaptığı gibi kamyonuna römork bağlayarak Tiyen-Şan’lardan geçebileceğini kanıtlamak ister.Ve işyerindeki arkadaşlarıyla,en yakın arkadaşı Alibek ile bu olay yüzünden arası açılır.Ve yolu geçememesi nedeniyle iyice ipler kopar.İlyas evinden iyice uzaklaşır.Zamanını Kadiça adında işyerinde çalışan bir kadınla geçirmeye başlar.Asel bunu çok geçmeden öğrenir.Oğlunu da alarak İlyas’ı terk eder.

İlyas Asel’i arar fakat bulamaz. Kadiça ile yaşamaya başlar.Bu sırada Asel ise nereye gittiğini bilmeden yola çıkar.Yolculuk sırasında Baytemir adında bir adamla tanışır.Baytemir Asel’e yardım eder,ona kalacak yer sağlar,evinin kapılarını Asel’e açar.Baytemir Samet’i kendi çocuğu gibi sever.Asel’i de sevmektedir.

Bu sırada İlyas Kadiça ile birlikte Anarhay’a yerleşir ve orda yaşamaya başlar.Fakat daha sonra İlyas Asel’i bir türlü unutamaz ve Kadiça’yı da bir türlü sevememektedir.Ve Tiyen-Şanlar’a geri dönmeye karar verir.Eski işine geri döner. Bir gün yine alkollü olduğu bir sıra kaza yapar.Onu Baytemir kurtarır, evine getirir.Fakat Baytemir’in hiçbirşeyden haberi yoktur. Ama daha sonra anlar.Ama ne Asel’e ne de İlyas’a bir şey söyler.Onların kendi kararlarını kendilerinin vermesini ister.İlyas ise hergün oğlunu Asel’den ve Baytemir’den habersiz görmektedir. Samet’i kaçırmaya karar verir. Ama oğlunun baba olarak Baytemir’i bilmesi ve ondan ayrılmak istememesi,Asel’in de artık ona geri dönmeyeceğini bilmesi onu mahveder.Aşkına,Tiyen-Şan Dağlarına ,Işık Göl’e veda ederek Pamirler’e yeni bir hayata gider.Fakat aşkını hiçbir zaman unutamayacağını bilmektedir.

AL YAZMALIM SELVİ BOYLUM ÖZETİ - CENGİZ AYTMATOV


Cengiz Aytmatov'un bu ölümsüz eseri yazarın gazetecilik yaptığı yıllarda Narın’dayken Frunze’ye geçmek istemesiyle başlıyor.Fakat Frunze’ye acele
gitmek istediği için yoldan geçen bir kamyonete binmek istemektedir.İlyas’ın kamyonetine binmek ister fakat İlyas arabaya kimseyi alamayacağını söyler.Yazar nedenini merak etse de olayın üzerine fazla düşmez.

Yazar daha sonraki bir zamanda Oş’a trenle giderken,trende İlyas’a rastlar.Ve İlyas ile birbirlerini anımsarlar ve tanışırlar.İlyas yazara arabaya onu almayaşının sebebini anlatmaya başlar.

Bundan sonra Asyel ile İlyas’ın hikayesi başlar.İlyas askerden yeni dönmüştür ve arkadaşı olan Alibek’in yanında Tiyen-Şanlar’da bir ulaştırma merkezinde çalışmaya başlar.Daha sonra birgün bir köye iş için gider ve orada Asyel’i görür.Ve zamanla köye gel-git birbirlerini severler.Fakat Asyel evlenmek üzeredir.Bunun üzerine İlyas Asyel’i kaçırır.

Daha sonra Samet adında bir oğulları olur.Fakat daha sonra İlyas’ın hırsı ve ve gururu yüzünden Asel ile aralar açılır.İlyas daha önce yaptığı gibi kamyonuna römork bağlayarak Tiyen-Şan’lardan geçebileceğini kanıtlamak ister.Ve işyerindeki arkadaşlarıyla,en yakın arkadaşı Alibek ile bu olay yüzünden arası açılır.Ve yolu geçememesi nedeniyle iyice ipler kopar.İlyas evinden iyice uzaklaşır.Zamanını Kadiça adında işyerinde çalışan bir kadınla geçirmeye başlar.Asel bunu çok geçmeden öğrenir.Oğlunu da alarak İlyas’ı terk eder.

İlyas Asel’i arar fakat bulamaz. Kadiça ile yaşamaya başlar.Bu sırada Asel ise nereye gittiğini bilmeden yola çıkar.Yolculuk sırasında Baytemir adında bir adamla tanışır.Baytemir Asel’e yardım eder,ona kalacak yer sağlar,evinin kapılarını Asel’e açar.Baytemir Samet’i kendi çocuğu gibi sever.Asel’i de sevmektedir.

Bu sırada İlyas Kadiça ile birlikte Anarhay’a yerleşir ve orda yaşamaya başlar.Fakat daha sonra İlyas Asel’i bir türlü unutamaz ve Kadiça’yı da bir türlü sevememektedir.Ve Tiyen-Şanlar’a geri dönmeye karar verir.Eski işine geri döner. Bir gün yine alkollü olduğu bir sıra kaza yapar.Onu Baytemir kurtarır, evine getirir.Fakat Baytemir’in hiçbirşeyden haberi yoktur. Ama daha sonra anlar.Ama ne Asel’e ne de İlyas’a bir şey söyler.Onların kendi kararlarını kendilerinin vermesini ister.İlyas ise hergün oğlunu Asel’den ve Baytemir’den habersiz görmektedir. Samet’i kaçırmaya karar verir. Ama oğlunun baba olarak Baytemir’i bilmesi ve ondan ayrılmak istememesi,Asel’in de artık ona geri dönmeyeceğini bilmesi onu mahveder.Aşkına,Tiyen-Şan Dağlarına ,Işık Göl’e veda ederek Pamirler’e yeni bir hayata gider.Fakat aşkını hiçbir zaman unutamayacağını bilmektedir.


Kitap kurtuluş savaşı sırasında cephede kolunu kaybetmiş bir subayla, askerliği yeni bitmiş bir askerin köyünde geçen olaylar anlatılmaktadır.

KİTABIN ÖZETİ


Sessiz ve sakin bir yerde hayatını sürdürmek isteyen Ahmet Celal, gittiği yerde, yabancı olduğundan, yaban olarak tanımlanmaktadır. Köydekilerle hiçbir bağlantısı olmamasına ve subay olmasına rağmen ona düşman gözüyle bakılmaktadır. Ülkenin tamamı işgâl altında olmasına rağmen köylülerin bunu umursamaması, sonuçta; evlerinin kundaklanması, yiyeceklerinin yağmalanması, kadın ve kızlarına tacizde bulunulması onların akıllarını başlarına getirir. Bu durumu gören Ahmet Celal sevgilisini yanına alıp kaçmaya çalışır.


KİŞİLER VE OLAYLAR:

AHMET CELAL: İçi vatan aşkıyla dolu, köylülerin cahilliğini gidermek için didinen, köy yaşamına alışık olmayan birisidir.
SALİH AĞA: Sinsi bir kişiliğe sahiptir. Kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir kişiliğe sahip.
MEHMET ALİ'NİN ANNESİ: Kendisini toprağa adamış, cahil, hiçbir şeyden habersiz ve başkalarının sözünü dinlemektedir.
BEKİR ÇAVUŞ: Askerlik yaptığından dolayı olayların kısmen farkındadır. Bulunduğu ortam itibariyle bildiklerini aktarmaktan çekinmektedir.

YABAN ROMANI ÖZETİ (YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU)


Kitap kurtuluş savaşı sırasında cephede kolunu kaybetmiş bir subayla, askerliği yeni bitmiş bir askerin köyünde geçen olaylar anlatılmaktadır.

KİTABIN ÖZETİ


Sessiz ve sakin bir yerde hayatını sürdürmek isteyen Ahmet Celal, gittiği yerde, yabancı olduğundan, yaban olarak tanımlanmaktadır. Köydekilerle hiçbir bağlantısı olmamasına ve subay olmasına rağmen ona düşman gözüyle bakılmaktadır. Ülkenin tamamı işgâl altında olmasına rağmen köylülerin bunu umursamaması, sonuçta; evlerinin kundaklanması, yiyeceklerinin yağmalanması, kadın ve kızlarına tacizde bulunulması onların akıllarını başlarına getirir. Bu durumu gören Ahmet Celal sevgilisini yanına alıp kaçmaya çalışır.


KİŞİLER VE OLAYLAR:

AHMET CELAL: İçi vatan aşkıyla dolu, köylülerin cahilliğini gidermek için didinen, köy yaşamına alışık olmayan birisidir.
SALİH AĞA: Sinsi bir kişiliğe sahiptir. Kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir kişiliğe sahip.
MEHMET ALİ'NİN ANNESİ: Kendisini toprağa adamış, cahil, hiçbir şeyden habersiz ve başkalarının sözünü dinlemektedir.
BEKİR ÇAVUŞ: Askerlik yaptığından dolayı olayların kısmen farkındadır. Bulunduğu ortam itibariyle bildiklerini aktarmaktan çekinmektedir.

Hikayede Tomun cezadan kurtulmak için herkesi şaşkına çevirecek zeka oyunlarını ve sonunda bunlardan nasıl kurtulduğunu yazıyor. Tom
hikayede kendi dünyasında (nehirlerin, ormanların, mağaraların ve adaların dünyasında) bir kahraman gibi yaşar.
Tom, Missouri’ye bağlı St. Petersburg köyündeki “haşarı” çocuklardan biridir. Pervasız, temb
el, çıldırtıcı ölçüde meraklı olan bir okul çocuğu ve teyzesi Polly Teyze için tam bir baş belasıdır. Bir gün Tom, Huck, Joe herkesten gizli bir plan yapar ve adaya kaçar. Herkes onları öldü sanıp cenaze töreni yapar ama törende ortaya çıkınıca herkes oyun olduğu anlaşılınca herkes onlara karşı tavır alır. Ama Tom ve Huck bu iştende kasabada yaşayan Bayan Douglas’ı öldürmek için plan yapan haydutları ortaya çıkararak kurtulur. Daha sonra haydut Kızılderili Joe’yu hapse atarlar. Ve onun definesinin yerini tek bilenler olarak Tom ve Huck defineyi yerinden çıkarır zengin bir hayat sürerler.
Hikayedeki Kişiler :
Tom Sawyer: Haylaz ve yarmazda olan zeki bir çoçuktur.
Huckleberry Finn: Mahallenin en haylaz çocuğu olan Huck, Tom’dan eksik bir yanı olmayan mahalle çocukları haricinde kimsenin sevmediği biridir.
Polly Teyze:İyi kalpli ama çok sinirli görünen ve yaşlı bir kadındır.
Joe:İçine kapanık olan Joe kendi dünyasında korsan olmak isteyen bir çocuk.

TOM SAWYER ÖZETİ ( MARK TWAIN)

Hikayede Tomun cezadan kurtulmak için herkesi şaşkına çevirecek zeka oyunlarını ve sonunda bunlardan nasıl kurtulduğunu yazıyor. Tom
hikayede kendi dünyasında (nehirlerin, ormanların, mağaraların ve adaların dünyasında) bir kahraman gibi yaşar.
Tom, Missouri’ye bağlı St. Petersburg köyündeki “haşarı” çocuklardan biridir. Pervasız, temb
el, çıldırtıcı ölçüde meraklı olan bir okul çocuğu ve teyzesi Polly Teyze için tam bir baş belasıdır. Bir gün Tom, Huck, Joe herkesten gizli bir plan yapar ve adaya kaçar. Herkes onları öldü sanıp cenaze töreni yapar ama törende ortaya çıkınıca herkes oyun olduğu anlaşılınca herkes onlara karşı tavır alır. Ama Tom ve Huck bu iştende kasabada yaşayan Bayan Douglas’ı öldürmek için plan yapan haydutları ortaya çıkararak kurtulur. Daha sonra haydut Kızılderili Joe’yu hapse atarlar. Ve onun definesinin yerini tek bilenler olarak Tom ve Huck defineyi yerinden çıkarır zengin bir hayat sürerler.
Hikayedeki Kişiler :
Tom Sawyer: Haylaz ve yarmazda olan zeki bir çoçuktur.
Huckleberry Finn: Mahallenin en haylaz çocuğu olan Huck, Tom’dan eksik bir yanı olmayan mahalle çocukları haricinde kimsenin sevmediği biridir.
Polly Teyze:İyi kalpli ama çok sinirli görünen ve yaşlı bir kadındır.
Joe:İçine kapanık olan Joe kendi dünyasında korsan olmak isteyen bir çocuk.

Günlerdir elime hangi kitabı alsam diye düşünüyordum. Kütüphanemi şöyle bir karıştırdım. Derken, A. Hikmet MÜFTÜOĞLU'nun
ÇAĞLAYANLAR' ını buldum. Okumaya başladım.Her sayfa çevirişimde "Ben bu kitabı bu zamana kadar niye görmedim?" diye sordum, kendi kendime.
Şimdilik kitabın ortalarındayım. Ancak birkaç güne kalmaz bitiririm.

Kitap Türklük yaşantısı üzerine kurulmuş olan milli hikayelerden oluşuyor. Bu hikayeleri okurken -eminim- yüreğinizin telleri sızlayacaktır. Özellikle "Padişahım, Alınız Menekşelerimi, Veriniz gülümü" isimli, hikayeyi okurken gözleriniz nemlenecek.

Bu kitabı okumayı seven herkese tavsiye ederim...

ÇAĞLAYANLAR - AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU

Günlerdir elime hangi kitabı alsam diye düşünüyordum. Kütüphanemi şöyle bir karıştırdım. Derken, A. Hikmet MÜFTÜOĞLU'nun
ÇAĞLAYANLAR' ını buldum. Okumaya başladım.Her sayfa çevirişimde "Ben bu kitabı bu zamana kadar niye görmedim?" diye sordum, kendi kendime.
Şimdilik kitabın ortalarındayım. Ancak birkaç güne kalmaz bitiririm.

Kitap Türklük yaşantısı üzerine kurulmuş olan milli hikayelerden oluşuyor. Bu hikayeleri okurken -eminim- yüreğinizin telleri sızlayacaktır. Özellikle "Padişahım, Alınız Menekşelerimi, Veriniz gülümü" isimli, hikayeyi okurken gözleriniz nemlenecek.

Bu kitabı okumayı seven herkese tavsiye ederim...

Bu aralar yeni bir kitap aldım elime. Oktay AKBAL'ın yıllan önce yayımlanmış ve onuncu baskısı Ekim 2009'da Cumhuriyet Kitapları'ndan yapılmış olan "HİROŞİMALAR OLMASIN".

Kitabı elime aldığım günden beri hızla ilerliyorum. Bir öğrencim sayesinde okuma fırsatı bulduğum bu kitap, beni derinden etkiledi.

Kitabı okurken AKBAL'ın bir şiiri andıran diliyle karşılaşıyorsunuz. Kullandığı betimlemeler o kadar canlı ki, keloid yarası almış birini ya da napalmden etkilenmiş birini karşınızda görmüş gibi oluyorsunuz. Bir anda yok olup giden şehri ve insanları etkileyici bir biçimde yazmış,yazar. Bir de "atom bombası" denilen canavarın nelere yol açtığını birinci kaynaklardan dinleyip yazmış, AKBAL.

Herkese tavsiye edilebilecek bir kitap. Bulursanız kaçırmayın...

HİROŞİMALAR OLMASIN - OKTAY AKBAL

Bu aralar yeni bir kitap aldım elime. Oktay AKBAL'ın yıllan önce yayımlanmış ve onuncu baskısı Ekim 2009'da Cumhuriyet Kitapları'ndan yapılmış olan "HİROŞİMALAR OLMASIN".

Kitabı elime aldığım günden beri hızla ilerliyorum. Bir öğrencim sayesinde okuma fırsatı bulduğum bu kitap, beni derinden etkiledi.

Kitabı okurken AKBAL'ın bir şiiri andıran diliyle karşılaşıyorsunuz. Kullandığı betimlemeler o kadar canlı ki, keloid yarası almış birini ya da napalmden etkilenmiş birini karşınızda görmüş gibi oluyorsunuz. Bir anda yok olup giden şehri ve insanları etkileyici bir biçimde yazmış,yazar. Bir de "atom bombası" denilen canavarın nelere yol açtığını birinci kaynaklardan dinleyip yazmış, AKBAL.

Herkese tavsiye edilebilecek bir kitap. Bulursanız kaçırmayın...


Halit Ziya UŞAKLIGİL'in en önemli eserlerinden biridir, bu roman.Eserde, Adnan Bey kırk beş yaşındadır.Biri kız, öteki erkek iki küçük çocuğu vardır.Mutluluğu bulmak için
ikinci bir izdivaç yapmaya karar verir.Kitapta Adnan Bey'in bu izdivaçla(evlilikle) işlediği hatanın hikayesi anlatılır. Adnan Bey’in bu yeni evlendiği genç ve güzel karısı Bihter, İstanbul’un meşhur simalarından Firdevs Hanım’ın kızıdır ve Adnan Bey’e sırf zenginliğinin hatırı için verilmiştir. Fakat bu zenginlik onun ihtiyaçlarını gidermiyor, sürekli Adnan Bey’in yalısında bulunan Behlül isimli genç ve macera arayan bir yeğen vardır; bu yeğen, yengesinin kalbinde “memnu(yasak) bir aşk” uyandırır. Fakat Behlül bundan çabuk bıkarak gene ‘eski hayatına döner, bu maceracı hayattan da bıkınca Adnan Bey’in kızı olan Nihal’i sever, onunla evlenmek üzere hazırlanırken Bihter’in aşkını müdafaa için aldığı vaziyet üzerine bu macera duyulur. Bihter intihar eder, Behlül kaçar; Nihal de, eskisi gibi, o kadın gelmeden önce olduğu gibi babasıyla mesut olmaya çalışır.
Roman TRT tarafından dizi haline getirilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda da Kanal D tarafından tekrar televizyon dizisi haline getirilmiş ve milyonları kendine hayran bırakmıştır.

AŞK-I MEMNU- HALİD ZİYA UŞAKLIGİL(UŞAKİZADE)


Halit Ziya UŞAKLIGİL'in en önemli eserlerinden biridir, bu roman.Eserde, Adnan Bey kırk beş yaşındadır.Biri kız, öteki erkek iki küçük çocuğu vardır.Mutluluğu bulmak için
ikinci bir izdivaç yapmaya karar verir.Kitapta Adnan Bey'in bu izdivaçla(evlilikle) işlediği hatanın hikayesi anlatılır. Adnan Bey’in bu yeni evlendiği genç ve güzel karısı Bihter, İstanbul’un meşhur simalarından Firdevs Hanım’ın kızıdır ve Adnan Bey’e sırf zenginliğinin hatırı için verilmiştir. Fakat bu zenginlik onun ihtiyaçlarını gidermiyor, sürekli Adnan Bey’in yalısında bulunan Behlül isimli genç ve macera arayan bir yeğen vardır; bu yeğen, yengesinin kalbinde “memnu(yasak) bir aşk” uyandırır. Fakat Behlül bundan çabuk bıkarak gene ‘eski hayatına döner, bu maceracı hayattan da bıkınca Adnan Bey’in kızı olan Nihal’i sever, onunla evlenmek üzere hazırlanırken Bihter’in aşkını müdafaa için aldığı vaziyet üzerine bu macera duyulur. Bihter intihar eder, Behlül kaçar; Nihal de, eskisi gibi, o kadın gelmeden önce olduğu gibi babasıyla mesut olmaya çalışır.
Roman TRT tarafından dizi haline getirilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda da Kanal D tarafından tekrar televizyon dizisi haline getirilmiş ve milyonları kendine hayran bırakmıştır.

Popular Posts